RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ

Yine bir Ramazan geldi. 11 ayın sultanı diye andığımız ve  3 ayların en faziletlisi olan bu ay Müslümanlar için bir arınma, her türlü nefsine hakim olma ve kendini, yaşantısını sorgulama  zamanıdır. İçindeki maneviyatı daha çok dışarı çıkarma ve Rabbimizin yarattığı tüm canlılara kendini daha yakın hissetme, onları anlama zamanıdır. 

Oruç tutmak akşama kadar aç kalmak demek değildir. Açlığı ve açı anlayabilmek, aç ve susuz  canların duygularını hissetmeyi ve onlarla empati kurmayı öğrenmek için farz kılınmıştır. Bedenen değil de yürekle oruç tutmaktır.Yüreği işte bu temizlenmeyi hissettiği zaman, yüreği yardım duygusuyla dolduğu zaman, bencillikler kaybolur ve Rabbimizin bize emrettiği Müslüman kullar olma yoluna girmiş oluruz. Çevremizdeki yardıma ihtiyacı olan canları görmeye başlar. Her Müslüman evladının yapması gerektiği gibi her cana gönülden yardım elimizi uzatırız.

İşte tüm bunları yapabilmek için bir Ramazan daha geldi. Gönül gözümüzü açarak, yüreğimizle oruç tutarak, yardıma muhtaç tüm canlılara ayırım yapmaksızın yardım ederek geçirebileceğimiz bir 30 günü daha  çok şükür Allahım bize görmeyi nasip etti.
Şimdi kendisine daha da yakın olacağımız, günahlarımızı affetmesi için ellerimizi açıp gönülden dualar edebileceğimiz  bu günleri iyi değerlendirelim ve 12 ayın tümünü Ramazan ayı gibi düşünüp her zaman yüreğimizi  temiz ve sevgi dolu tutalım.

Ben de bu kutsal ayda elimden geldiğince sizlere güzel iftar menüleri vermeyi ve hala paylaşamadığım yeni tariflerle iftara ne yapsam diye düşünme derdinden kurtarmayı planlıyorum.
İŞTE İLK İFTAR MENÜSÜ 1 
MANTAR ÇORBASI

                                               Çorbanın tarifi için burayı tıklayınız.

ETLİ KARIŞIK DOLMA

                                                          Tarif için tıklayınız.

PATATES PİLAKİ

                                                          Tarif için burayı tıklayınız.

YOĞURT

                                                   Tarifi için burayı tıklayınız.

ÇAYIN YANINA ISLAK KEK 

                                                                      Tarifi için tıklayınız.
NOT: Ramazanın sıcak bir zamana denk gelmesi ve çok geç bir vakitte iftar olması nedeniyle mümkün olduğunca az miktarlarda ve sağlıklı, ağır olmayan yemekler yemeğe özen gösteriniz.
Sofranızdan yoğurdu asla eksik etmeyiniz. Bol su içiniz. Bir kaç adette olsa kuruyemiş yiyiniz.
Ben 4/4 lük bir menü olsun diye tatlı ekledim ama siz mümkün olduğunca tatlı yememeye özen gösterin. Canınız şekerli bir şey çekiyorsa meyve yiyin. 
Şimdiden afiyet olsun. Hayırlı Ramazanlar.

PATATES PİLAKİ

Bugün sizlere Patates Pilaki tarifini vereceğim. Pilaki ne anlama geliyor derseniz. Yemeğinizi soğan, sarımsak, havuç ve maydanoz gibi malzemelerle zeytinyağı ile etsiz pişirirseniz bu yemeğe pilaki adı veriliyor. Aslında hem zeytinyağlı  hem de pilaki diyebileceğiniz bir yemek. Pilakiyi isterseniz sıcak isterseniz soğuk yiyebilirsiniz.Yine isterseniz yemek isterseniz meze olarak ikram edebilirsiniz.

PATATES PİLAKİ
4 Kişilik
Malzemeler:

• 6 adet orta boy patates
• 2 adet orta boy havuç
• 3 adet kuru soğan 
• 3 adet orta boy domates
• 3-4 diş sarımsak
• 1 çay kaşığı toz şeker
• 1/2 çay bardağından biraz fazla zeytinyağı
• 1 çay bardağı su
• 1 tatlı kaşığı tuz
• Yarım demet dereotu
• 1/2 çay kaşığı karabiber
• 1/2 çay kaşığı kırmızı pul biber

Havuçların kabuklarını soyun ve uzunlamasına ikiye böldükten sonra küp doğrayın.

Kuru soğanları piyaz doğrayın. Domatesleri rendeleyin.

Sarımsakları ezin. Patateslerin kabuklarını soyduktan sonra uzunlamasına ikiye bölün. Sonra tekrar uzunlamasına ikiye bölüp, iri küpler halinde doğrayın.

Tencereye zeytinyağını koyun. Isınınca kuru soğanları ekleyin. Sararıncaya kadar bir kaç dakika kavurun. Havuçları ve sarımsakları ekleyin. 1-2 dakika daha kavurun. Domatesleri ekleyin. Patatesleri de ekledikten sonra toz şeker, karabiber, kırmızı pul biber ve tuzu katarak tatlandırın. 

1 çay bardağı su ekleyin. Su kaynadıktan sonra ateşin altını biraz kısıp yaklaşık 20-25 dakika kadar havuç ve patatesler yumuşayana kadar pişirin. 

Dereotunu dallarından ayırın ve incecik kıyın. Servis ederken üzerine dereotunu serpin. 

Şimdiden afiyet olsun.

NOT: Suyu normalde yetiyor ama eğer tamamiyle çekerse biraz daha ekleyebilirsiniz. 

Yemek pişerken arada tencereyi hafifçe sallamanız dibinin tutmasını önler.

LİMONATA

"Limonata"

Sıcak yaz günlerinde buz gibi bir limonata gibisi yoktur. Defalardır yapıyorum ama bir türlü sizlerle paylaşmak mümkün olmadı. Biliyorsunuz daha evvel Çilekli Limonata tarifini vermiştim. Geçenlerde limonata yapınca fotoğraflarını çekmeden biter diye yapar yapmaz ilk işim fotoğrafları çekmek oldu. Şimdi de tarifini veriyorum. Bence çok güzel ve çok basit bir tarif. Tam bizim evdekilerin damak zevkine göre hazırladım. Umarım sizinde hoşunuza gider. Daha evvel 6 limon katmıştım. Biraz ekşi olmuş denildi. Bu sefer 5 limon katarak denedim. Herkes beğendi. İşte tarifi.

Bridget Jones Sendromuna Son! Aslında Yalnız Değiliz

30’lu yaşlardaki her kadının başucu filmidir Bridget Jones. Ne zaman bir ayrılık yaşasak tozlu raflardan çıkar, yalnız veya kız arkadaşlarla toplanarak izlenir. O ağlarken ağlanır, bizim gibi komik durumlara düştükçe “oh be. yalnız değilim aslında.” duygusuyla gülünür, histerik bir rahatlama yaşatır.

Geçen gün meyve suyu markası granini’nin bir reklamını gördüm. Reklamda bir mesaj vardı “Sen yalnız değilsin. Etrafın sevgiyle çevrili.” O kadar hoşuma gitti ki... Sonra şöyle bir durup düşündüm. Hayatımızda sorunlar baş gösterdiği zaman negatif şeylere odaklanmaya başlıyoruz ve aslında hayatımızda varolan ve kıymetini bilmemiz gereken pozitif şeyleri unutuyoruz. Sevgilimizden ayrılmış da olsak bizi teselli eden bir ailemiz, göz yaşlarımızı silen arkadaşlarımız var.

Bridget Jones’u da zor anlarında teselli eden ve yalnız bırakmayan arkadaşları ve ailesi değil miydi?

Her şey bakış açımızda. granini’nin dediği gibi... Aslında etrafımız sevgiyle çevrili. Yeter ki görmek için kendimize izin verelim. Bakış açımızı değiştirelim. Bak şimdi canım bir granini vişne suyu istedi! :) Ben biraz pozitiflik almaya gidiyorum.

Granini Facebook sayfası için: https://www.facebook.com/graniniTurkiye

Granini pozitif reklamını seyretmek için:

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Ton Balıklı Karidesli Salata Tarifi, Nasıl Yapılır?

Deniz ürünlü salata sevenlerden, diyet yapanlara kadar herkesin damak tadına hitap eden bu lezzetli salata tarifi ile sofranızı renklendirebilirsiniz.

PATLICAN MUSAKKA

Malum yaz geldi. Havalar ısınınca her yer cıvıl cıvıl oldu. Pazar, manav taptaze, rengarenk sebze ve meyve ile doldu. Hele meyve reyonlarına bakınca içim açılıyor. Hepsinden alasım geliyor. Gerçekten insanın iştahını kabartıyorlar. Hangisine baksam 'Tatlısını yapayım, turtası güzel olur. Bak, kayısının hala reçelini yapıp tarifini vermedim. Enginar zamanı geldi. Bitmeden bir kaç tarif daha vermeliyim. Aa! Vişne çıkmış. Reçel zamanı' diye aklımdan durmadan yemek ve tatlı tarifleri geçiyor.

İnşallah sıcaklar yüzünden iyice gevşeyip tembelleşmeden, bu yiyecek çeşitliliğini iyi değerlendirip sizlere güzel ve lezzetli bir çok tarif veririm.

Bugün sizinle paylaşacağım tarifim Patlıcan Musakka. 

Bildiğiniz gibi Türk mutfağının klasik yemeklerinden. Yemek yapmayı biliyorum diyen herkesin bence bilmesi gereken yemeklerden birisi.  
Patlıcanın lezzetinin doruklarda olduğu şu günlerde yapayım istedim. Çünkü ben pek fazla yapmıyorum. Beğenilmediğinden değil. Evde herkes çok seviyor ama patlıcanlar kızartılıp yapıldığından, yaz günlerinde fazla ağır yemekler yemeyelim diye arada sırada yapıyorum.
O zaman patlıcanları kızartmadan yap diyebilirsiniz. Haklısınız öyle de yapılabiliyor ama patlıcan musakkayı yapmışken hakkını vererek yapmak lazım. Ona lezzetini veren patlıcanların kızartılmış olmasıdır. Neyse şimdi bu güzel yemeğimizin tarifini vererek, aklımda mutlaka vermem gereken tarifler listesindeki bir yemeği daha bitirmenin sevincini yaşayayım. 
Yukarıda videolu tarifi var. Aşağıya ise tarifi yazarak açıkladım. Videolu tarifi izleyerek bana ve Youtube kanalıma destek verirseniz çok sevinirim.

ŞALGAM NASIL YAPILIR?

Şalgamı ilk olarak Mersin'de görev yaparken tatmıştım. İlk yudumdan beri aşığı oldum. Onun turşumsu, mayhoş ve topraksı tadına bayıldım. 

O günde beri ne zaman dışarıda yemek yemeğe gitsek, içecek olarak hala ilk olarak şalgam istiyorum. Evde de aklıma geldikçe alıp içiyorum.
Tabi İstanbul'da şalgam suyu pet şişelerde satılıyor. Oysa Mersin'de "şalgam" taneli satılırdı. Onu bu derece sevmemin nedeni bu tanelerdi. Şalgamın yapımında kullanılan dilimlenmiş kırmızı havuca tane deniyor. Şalgam istediğinizde bardakta bolca tanesiyle gelirdi. Kıtır kıtır harika havuçları yer, üstüne de şalgam suyunu içerdik.

Geçenlerde market alışverişine gittiğimde gözlerime inanamadım. Siyah havuç satılıyordu. Tabi hemen aldım. O kadar şanslıyım ki şalgam turpu da getirmişler. ondan da aldım. Eve geldim ve büyük bir heyecanla İnternetten şalgam yapımını araştırdım. Bu İnternet gerçekten harika bir şey. Evde 3 litrelik kavanoz vardı. Kaya tuzu kullanayım dedim. Ama maalesef her zaman bulabildiğim kaya tuzunu bulamadım. Kaya tuzundan imal edilmiş ince tuz bulabildim. Kavanoz küçük olduğu için tabi bir de evdeki herkes şalgam canavarı olduğu için, hazırlayacağım şalgam 3-5 günde tüketileceğinden ince tuzdan kullandım. Serin bir yerde 17 gün sonra enfes bir şalgam yapmıştım. Hem de taneli şalgam. 

Şimdi bu tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum. Hem lezzetli hem sağlıklı bir içecek yapmak isterseniz kesinlikle tavsiye ediyorum. Emin olun kola gibi asitli içeceklerden kat kat sağlıklı ve tam bir antioksidan deposu.

Paşa Lokumu

Paşa lokumu çok kolay yapılan ve tattığım kadarıyla çok lezzetli ve beğenilen bir tatlı. Adına yakışır lokum gibi bir tadı olan sütlü tatlı.

Tarifini vermeden önce biraz araştırma yaptım. Bir kaç değişik adı ve bir çok değişik sunum şekli var.

Sadrazam lokumu, sultan lokumu, paşa lokumu, saray lokumu isimlerini almış.

Sunum şekli olarak ise, yuvarlak minik toplar halinde yada lokum ebadında rulo şeklinde. Genelde ise lokumdan daha uzun rulolar halinde ikram ediliyor.

Yine ana malzeme olan yumuşak elastiki hamur rulo sarılmadan önce içine krem şanti, çikolata rendesi, kaymak ve ceviz hatta muz gibi malzemeler konulup, bisküvi kırıntısı veya Hindistan cevizine bulanıyor. Ben sizin için hepsini denedim. Gerçekten harika oluyorlar. Ancak favorimiz Hindistan cevizine bulanmış lokum oldu. İçine ise kaymakta krem şanti de çok yakışıyor. Tabi bir de bolca ceviz.

Evet şimdi tarife geçelim. Ben hem Hindistan cevizine hem de bisküviye bulanmış olarak hazırladım. Siz hangisini seçerseniz o malzemeyi kullanın.