Pazar, Eylül 30, 2012

MAHLEPLİ VE PEYNİRLİ POĞAÇA

Pazar kahvaltısına sürpriz bir şeyler hazırlayayım diye düşünürken kızım, anne keşke Fatma Abla'ya sabah ekmekle birlikte poğaça da bırakmasını söyleseydik dedi. Sürprizin adını koymuş oldu.
Birkaç çeşit poğaça tarifimden, mahleplisini hiç denememiştim. Bu fırsatla deneyim dedim. Kokusu buram buram eve yayılmaya başlayınca, hafta sonları nazlanarak uyanan kızım ne güzel bir şey kokuyor diyerek yataktan o kadar hızlı fırladı ki çok hoştu.
Mis gibi susam kokan poğaçamın tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum.
PEYNİRLİ POĞAÇA TARİFİ:
16 Adet
Malzemeler:
  • 3 su bardağı kepekli veya sade un( 18 yemek kaşığı)
  • 1 çay bardağı yoğurt( 3 yemek kaşığı)
  • 1 tatlı kaşığı mahlep
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı toz şeker
  • 4 çorba kaşığı oda sıcaklığında margarin
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 adet yumurta akı
İçi için:
  • 100 gr. beyaz peynir
  • 5-6 dal maydanoz
Üzeri için:
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 4 yemek kaşığı susam
Derin bir kapta, yoğurdu, margarini, tuzu,  toz şekeri ve mahlebi karıştırın. Unu ilave edin. Kabartma tozunu ekleyin ve pürüzsüz bir hamur elde edene kadar yoğurun. Kulak memesi yumuşaklığındaki hamuru yarım saat dinlendirin.
Fırını 200 dereceye ayarlayarak ısıtın. Maydanozları kıyın. Peynirle karıştırıp, iç hazırlayın.
Dinlendirdiğiniz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, parmak uçlarınızla yassılaştırın.
Ortasına hazırladığınız içten koyup karşılıklı kenarlarını birleştirin. Yarım ay şekli verdiğiniz poğaçaları yağladığınız veya  yapışmaz kağıtla kapladığınız fırın tepsisine dizin.
Üzerlerine yumurta sarısı sürün. Susam serpin.
Önceden ısıttığınız fırında üstleri kızarana kadar yaklaşık 15 -20 dakika pişirin.
NOT: Bu poğaçayı iç koymadan sade olarak da yapabilirsiniz.  Susam yerine çörek otu da kullanabilirsiniz. Ben kepekli un kullandım. Siz sade un tercih edebilirsiniz. Afiyet olsun.

Cuma, Eylül 28, 2012

Etli Ve Buğdaylı Ispanak Çorbası

Etli, Buğdaylı, Ispanak Çorbası, Tarifi, Çorba tarifleri, çorba çeşitleri, çorbalarÖncelikle söyleyeceğim şey bu çorbayı pazı ile de yapabileceğiniz olacaktır. Ben taze pazı bulamadığım için ıspanakla denedim. Çok lezzetli, malzemesi bol ve çeşitli ayrıca da doyurucu bir çorba. Herkes çok beğendi. O yüzden heyecanla fotoğrafını çektim. Bir tarifimi daha sizlerle paylaşmanın keyfiyle yazmaya başladım. İşte bu güzel çorbanın tarifi:

 Ispanak Çorbası Tarifi

6 Kişilik
Malzemeler:
  • 250 gr. ıspanak 
  • 250 gr. koyun veya dana kuşbaşı 
  • 5 tepeleme yemek kaşığı buğday 
  • 1 adet kırmızı biber 
  • 1 adet kuru soğan 
  • 1 yemek kaşığı tereyağı 
  • 4 tepeleme çay kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 6 su bardağı su

Terbiyesi için:

  • 1 su bardağı yoğurt (5 tepeleme yemek kaşığı) 
  • 1 yumurta sarısı 
  • 3 yemek kaşığı un 
  • 1 yemek kaşığı limon suyu

Üzeri için:

  • 1 yemek kaşığı tereyağı veya sıvı yağ 
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı biber 
  • 1 tatlı kaşığı nane

  1. Buğdayı yumuşaması için bir gece önceden suya koyup bekletin. Ertesi gün suyunu süzüp üzerini bir parmak geçecek kadar su ekleyip kaynatın. Kaynayınca ateşi kısarak yumuşayıncaya kadar pişirin.
  2. Soğanı  yemeklik olacak şekilde küçük küçük doğrayın. Kırmızı biberi de yemeklik yada tavla zarı büyüklüğünde doğrayın.
  3. Kuşbaşı etleri yine tavla zarı büyüklüğünde doğrayın. Ispanakları bol suda bir kaç kere yıkayıp süzün ve incecik doğrayın. 
  4. Bir tencereye tereyağını koyun. Yakmamaya dikkat ederek eritip, soğan ve kırmızı biberi ilave edin. Kavurun. 
  5. Kuşbaşı eti de ekleyip kavurmaya devam edin. Et suyunu bırakıp çekinceye kadar kısık ateşte pişmeye bırakın.
  6. Diğer tarafta haşlamaya devam ettiğiniz buğdayı, suyu ile birlikte ekleyin. 6 su bardağı sıcak suyu da ilave edip, 10 dakika daha pişirin.
  7. Terbiyesini hazırlamak için bir kaba, yoğurdu, yumurta sarısını, unu ve limon suyunu koyun. Pürüzsüz olana  ve krema haline gelene kadar karıştırın.
  8. İncecik kıydığınız ıspanakları kaynamakta olan çorbaya ilave edin. Kaynayan çorba suyundan bir kepçe alarak yavaşça yoğurtlu karışıma yedirerek ılınmasını sağladıktan sonra devamlı karıştırmak suretiyle yavaş yavaş çorbaya katın. 
  9. Çorba tekrar kaynamaya başlayana kadar yoğurdun kesilmemesi için sürekli karıştırın. Kaynadıktan sonra 5 dakika daha pişmeye bırakın.
  10. Ocağı kapattıktan sonra tuzunu ve karabiberini ilave edin. Üzeri için ayırdığınız tereyağını eritin. Kırmızı biber ve naneyi katın. Hazırladığınız bu sosu servis edeceğiniz çorbanın üstüne gezdirin. Afiyet olsun.
NOT: Öncelikle ekşi çorba sevmiyorsanız limon suyunu katmayabilirsiniz. Çünkü yoğurt zaten birazcık ekşilik veriyor. Buğdayı geceden ıslatmadıysanız, yaklaşık 1 saatte pişiyor bilmenizi isterim
Kullanacağınız "ıspanak" ya da pazı konusunda dikkat etmeniz gereken şey, eğer çok taze ve sapları ince değilse pişmesi zor olacaktır. Çorbaya katarken saplarını ayırıp, yaprak katmadan 5 dakika önce ilave ederseniz daha iyi olur. Yapraklarını da incecik kıyın ama uzun olmamasına dikkat edin. Çorbayı içerken pek hoş olmuyor. Ayrıca bu çorba yoğun kıvamlı bir çorba. Normalde 6 su bardağı su ve buğdayın pişme suyu güzel bir kıvam vermeye yetiyor.
Eğer buğday pişerken bütün suyunu çekerse çorbanın suyunu 7 su bardağına çıkarın. 
Ertesi güne kalan çorba, içindeki buğday nedeniyle daha da yoğunlaşıyor biraz su ilave etmeniz gerekecektir. Bütün bu notlardan sonra söyleyeceğim şey şudur: Unutmayın ki mutfağınızın aşçısı sizsiniz.
Ailenizin damak tadını siz benden daha iyi bilirsiniz. Çorbayı benim tarifime göre yapın ama son rötuşlar her zaman size ait olsun.

Salı, Eylül 18, 2012

ÖZBEK PİLAVI

Özbek-Pilavı-tarifi-nasıl-yapılır- Dünya-Mutfağı- Nefis-Kişniş otu-yemek
Bugün sizlerle lezzetli bir pilav tarifi paylaşacağım. Özbek pilavı adından da anlaşılacağı gibi Özbekistan mutfağından bir tarif. Lezzetli ve ana yemek olarak kullanılacak kadar doyurucu bir pilav. Yapılışında bazı püf noktaları var. Koyun etiyle yapılıyor. Bol soğanlı ve havuçlu bir pilav. Havucun miktarı et yada pirincin miktarı kadar oluyor. Sıvı yağla yapılıyor. Ancak yine de bazı yöresel değişiklikler de gösterebiliyor. Ben sizlere klasik Özbek pilavı tarifini vereceğim. Buyurunuz tarifine:

Cuma, Eylül 14, 2012

GARNİTÜR VE KAŞAR DOLGULU TAVUK GÖĞÜS


GARNİTÜR VE KAŞAR DOLGULU TAVUK GÖĞÜS:

4 Kişilik :
Malzemeler:
  • 4 adet tavuk göğüs
  • 6 yemek kaşığı garnitür
  • 4 kalın dilim kaşar peyniri
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
Marine malzemesi:
  • 2 yemek kaşığı limon suyu
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1/2 çay kaşığı karabiber
Tavuk göğüs etlerini yıkayın, kurulayın ve keskin uçlu bir bıçağı tavuk etinin geniş olan uç kısmından  içine yavaşça sokarak ve içinde ileri geri oynatarak malzemeleri dolduracağımız bir cep oluşturun. Bıçağı kullanırken dikkat etmeniz gereken şey, cebi delmemenizdir. Tabi elinize de dikkat edin.
Fakat yine de delinirse önemi yok işlemimiz bittikten sonra delinen kısımları malzemenin akmaması için kürdanla kapatacağız.
Yayvan bir kaba  marine malzemelerini koyun ve karıştırın. Etleri de ilave edip her taraflarını bu malzemeyle kaplayın. Üzerini streçle  veya bir kapakla kapatıp 20 dakika kadar buzdolabında  dinlendirin.
O sırada garnitürü bir tutam tuz ve karabiberle tatlandırın. Fırını 180 dereceye ayarlayın.
Ayrıca minik bir kaseye 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karabiberi karıştırıp hazırlayın.
Dinlendirdiğiniz etlerin içini yani açtığınız cebi bu tuz, karabiber karışımı ile ovun. Sonra da garnitürü içine doldurun.
En son bir tane kalın dilim kaşarı yerleştirin ve 1-2 kürdanla cebin açık kısmını malzeme akmayacak şekilde kapatın. Bu işlemi hepsine uygulayın.
Yağlanmış veya yapışmaz fırın kağıdı kaplanmış borcam veya tepsi içine yerleştirip önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında 30-35 dakika yada üzeri kızarana kadar pişirin. Pilavla servis yapın. Afiyet olsun.
NOT: Tavuğun göğüs kısmı yağsız ve açıkçası biraz yavan bir ettir. O yüzden marine ederek birazcık lezzet verdim. 
Ama içine konulan malzemeyi de ne kadar fazla doldurursanız o kadar lezzetli olur. Verdiğim ölçü az gelirse biraz daha artırabilirsiniz. 
Ayrıca ben garnitür olarak dondurulmuş satılanlardan kullandım. Siz isterseniz taze  havuç, bezelye ve patates kullanabilirsiniz. Çok küçük doğrayıp tüm malzemeyi bol suda 5-6 dakika haşlamanız yeterli olacaktır. 
Son olarak kullandığınız kürdan sayısını unutmayın. Çünkü etler piştiğinde çok fazla belli olmuyorlar.

Pazartesi, Eylül 10, 2012

KURABİYE KEKİ

kurabiye tarifleri, tarifler, kolay tarifler, çay saati, nefis, ikram, kişniş otuGünün her saati sıcak bir şeyler içmeyi severiz. Çay ve kahve gibi. Hoşumuza gider, dinlendirir, yorgunluk anımızda bir çay veya kahve molası gerçekten ne güzel olur. Sanki sıcaklığı, rengi seni çeker. 
Buram buram tüten kokusunu içine çeker yavaşça, dudaklarını yakmamaya çalışarak bir yudum alırsın. Ağzında harika bir tat ve sıcak sıcak kayar gider boğazından. Rahatlarsın bir an yorgunluğunu unutur, harika geldiğini bilmenin coşkusuyla bir yudum daha ardından bir yudum daha alırsın. 
Sonra keşke yanında da bir şeyler olsaydı dersin :))  Bu lezzeti bir başka lezzetle birleştirip keyfime keyif katsam ya da birazcık kıyılmaya başlayan midemin çığlıklarını sustursam dersin. Haklısın. Neden yanında şöyle güzel bir kurabiye olmasın. Yada belki de güzel bir kek. Bence ikisi de güzel gidecek bir çay arkadaşı. O zaman ne diyebilirim ki bu kurabiye keki işte böyle düşünenler için. Keke benziyor ama ilk ısırıkta hemen yanıldığınızı anlıyorsunuz. 
Bu kıtır kıtır, ağızda dağılan hele çayla kahveyle harika giden bir kek yok yok kurabiye. Siz ne derseniz o olsun. Çocuklar içinde çok güzel bir seçenek. Sütle. meyve suyuyla çok güzel yeniliyor. Hava almaz kaplarda uzun süreli dayanıyor ve lezzetinden bir şey kaybetmiyor hatta bekledikçe daha lezzetli oluyor. Başka ne diyebilirim ki şimdiden afiyet olsun.

Pazar, Eylül 09, 2012

PIEMONTE USULÜ İRMİKLİ OMLET EŞLİĞİNDE SOTE MANTAR

Bu tarifi okuduğumda hiç düşünmeden denemeye karar verdim. İrmik sever birisi olarak, bir de değişik tatları denemeyi seven tarafım ağır basınca en iyisi deneyeyim göreyim dedim. Özellikle Adaçayı kısmı beni daha da meraklandırdı. Her gün çay olarak hazırlayıp içtiğim Adaçayı, bakalım yemekte nasıl oluyormuş dedim. Neyse bir de yemekte deneyip, biraz damak zevkimi şaşırtayım dedim. Sonuç olarak gayet normal, garipsemediğim lezzette bir başlangıç yemeği ortaya çıktı. Ben denemenizi öneririm. Hem damağınızda hem de sofranızda çok lezzetli bir değişiklik olur.

Cuma, Eylül 07, 2012

TEL ŞEHRİYE ÇORBASI


Çorba, Çorba tarifleri, Şehriye çorbası, Sağlıklı tarifler, Kişniş otu

TEL ŞEHRİYE ÇORBASI TARİFİ:

4-6 KİŞİLİK
Malzemeler:

    Çorba, Çorba tarifleri, Şehriye çorbası, Sağlıklı tarifler, Kişniş otu
  • 100 gram kıyma
  • 1 adet havuç
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet patates
  • 1 adet çarliston biber
  • 1 adet rendelenmiş domates
  • 1/2 su bardağı tel şehriye
  • 1 tatlı kaşığı  salça
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 6 su bardağı su veya et suyu 
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1/2 çay kaşığı karabiber
  • 2 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz
Havuç, patates, kuru soğan ve çarliston biberi küçük küpler şeklinde doğrayın. Tencereye yağı koyun. Eriyince kıymayı ilave edip kavurun. Kuru soğanı, biberi ve havucu katın. Biraz daha kavurun. Sonra patatesleri ve salçayı ve domatesi ilave edip bir iki kere karıştırdıktan sonra suyu katın. Kaynamaya başlayınca ocağı kısın. Tuzu ve karabiberi katarak çorbayı tatlandırın. Yaklaşık 20 dakika pişirdikten sonra havuçların pişip pişmediğini kontrol edin ve yumuşadıysa tel şehriyeyi katıp karıştırın. 1 dakika kaynatın ve ateşi kapatın. Kıyılmış maydanoz serperek servis yapın.
NOT: Bu çorbayı arpa şehriyeli de yapabilirsiniz. Salça katmadan bol domatesli de yapabilirsiniz. Acı seviyorsanız kırmızı pul biber çok yakışıyor. Şimdiden afiyet olsun.

Çarşamba, Eylül 05, 2012

ERİKLİ TURTA



Geçenlerde, sevgili Oktay Ustayı seyrederken bu turtayı yaptı. Yapımını hem kolay hemde çok zevkli buldum. Bütün malzemelerin mutfağımda olduğunu fark edince   hemen mutfağa girdim. Ve 1 saat sonra bu lezzetli turta ortaya çıktı. Yapımı gerçekten kolay. Meyve olarak isterseniz elma, armut hatta şeftali veya üzüm kullanabilirsiniz. Tabi ceviz yerine de fındık seçeneğiniz de var. Sonuçta çok güzel bir meyveli turta yapıyorsunuz. Herkesin beğeneceğine eminim. Bu arada yaparken aklıma çok önemli bir soru takıldı. Neden birbirine benzer tariflerin bazılarına turta deniliyor bazılarına da tart deniyor. Görüntü aynı, lezzette aynı. Aralarında ne gibi bir fark var diye düşünüp durmaktan birazcık araştırma yapayım dedim. Şimdilik bulabildiğim tart hamurunun yağ ve sıvı malzemelerinin soğuk olması gerektiği. Hamurun yaparken ısınmamasına dikkat edilip dinlendirilirken de buzdolabında muhafaza edildiği  oldu. Hala yeni şeyler öğrenmek güzel bişey. Hoşuma gitti. Araştırma yapmayı seviyorum ve araştırmacı ruhumun hiç bir zaman yok olmamasını temenni ediyorum. İnsanı canlandırıyor. Yeni bir şeyler öğrenmenin zevkine varıyorsun. Harika :))


ERİKLİ TURTA TARİFİ:
6-8 Kişilik
Malzemeler:
Hamuru için:
  • 2 su bardağı un(12 tepeleme yemek kaşığı)
  • 2 çorba kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri
İç harcı için:
  • 2 yumurta
  • 5 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 su bardağı çekilmiş ceviz
  • 2 çorba kaşığı un
  • 8-10 adet mürdüm eriği
  • 1 paket  krema(200 ml)
Derin bir kap içine unu, tereyağını, pudra şekerini, yumurtayı, kabartma tozunu ve vanilyayı kat. Yumuşak ele yapışmayan kıvamda bir hamur yapın. Bir süre dinlenmeye alın. O sırada başka bir kaba yumurtayı, toz şekeri, kremayı katıp iyice karıştırın. Cevizi ve unu da ilave edip tekrar karıştırın. Kıvamlı bir iç elde edin. Fırını 180 dereceye ayarladıktan sonra dinlendirdiğiniz hamuru 26 veya 28 hatta 30 cm de olabilir yani hangi ebatta turta kalıbınız varsa ortasına koyup, parmak uçlarınızla dışa doğru eşit şekilde yayın. Kalıbın kenarlarından çok fazla artıp taşarsa bir spatula veya bıçak yardımıyla düzeltin. Cevizli, kremalı harcı içine yayın ve en üste de ister ince ister kalın dilimler halinde kestiğiniz erikleri dıştan içe doğru şekiller vererek yayın. Önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında üstü kızarana kadar 35-40 dakika pişirin. Fırından çıkardıktan sonra isterseniz üstüne pudra şekeri serperek servis yapın. 

NOT: Bu turta ilk tattığınızda sanki şekeri azmış gibi geliyor. Hoş bir mayhoşluğu var. Ama sonra kremalı cevizli iç malzemenin lezzeti, hamurun kıtırlığı ile birleşerek ağızda erimeye başlıyor ve aslında şekerli güzel bir turta yediğinizi farkediyorsunuz. Yine de şekersiz gibi gelirse pudra şekeri serpin. Ayrıca turtayı akşamdan yapıp ertesi gün yerseniz tatlar iyice oturmuş oluyor. Çok daha lezzetli bir turtaya kavuşuyorsunuz. İnanın 3 gün sonra bile harikaydı. Afiyet olsun.

Pazar, Eylül 02, 2012

MANTI


Mantıyı sevmeyen var mı? Bu soruma, belki çok az kişi sevmiyorum diyebilir. Genellikle herkesin çok sevdiği lezzetli bir hamurişidir.
Mantı denilince aklımıza ilk gelen Kayseri mantısıdır. Minicik yapılır. Hatta bir kaşığa 40 tane sığmalı denecek kadar minik yapılan ama lezzetinden de ödün vermeyen bir mantıdır. Aslında adını sabır mantısı diyerek değiştirmek daha mantıklı geliyor. Pek bana göre değil. Eğer Kayseri'li olsaydım sırf bu yüzden evde kalabilirdim.
Çünkü yanlış bilmiyorsam, eskiden Kayseri'de bekar kızlara mantı yaptırıp bir kaşığa 40 tane sığdırmaları istenilirmiş. Eğer beceremezlerse yetenekli ve sabırlı olmadıkları düşünülürmüş.
Neyse, aslında her yöremizde yapılan mantının temeli aynıdır; kıyma, soğan ve baharattan  oluşan iç malzemenin, hamur içine yerleştirilerek haşlanması ve üzerine dökülen yoğurt, tereyağı, salça ve baharat gibi malzemelerle tatlandırılması.
Diğer bir çok ilimizde de mantı yapılıyor. Bazılarında yine şekil aynı, bazılarında ise üçgen şeklinde ya da ebat olarak daha büyük oluyor.
Ama sonuçta amaç aynı , lezzet aynı. Şekli veya ebatı değişse bile hepsi bizim severek yediğimiz mantı sonuçta. Ben aslında biraz büyük yapılan mantıyı severim. Bence içindeki eti ve soğanı hissetmek lazım. Çok küçük olunca pek hoşuma gitmiyor.
Şimdi elimden geldiğince görseli ve lezzeti güzel bir mantı yapmak istedim. Tadanlar beğendi ve bloğuma koyabileceğime onay verdiler. Tarifi açıklarken mutfağa çok yabancı takipçilerimin de olacağını düşünerek uzun uzadıya anlattım. Umarım sizlerde beğenirsiniz.