MAYONEZ YAPIMI

Bugün Mutfak Okulumu açıyorum. Mutfakta  pasta, börek veya yemek yapmanın yanı sıra temel bazı bilgileri de öğrenmemiz gerektiğinden yola çıkarak, bugünden itibaren Mutfak Okulu kategorisi altında temel soslar, hamurlar ve yapımlarındaki püf noktalar gibi konuları sizlerle paylaşacağım. 

İlk bahsedeceğim Mayonez tarifi olacak. Mayonez tek başına ve bir çok tarifte kullanılan, yumurta sarısı, ayçiçek yağı, limon yada sirke ve tuzdan oluşan lezzetli bir sostur. Kızartmaların yanında tek başına yada salatalarda, soslarda çok sık kullanılır. Yapımı gerçekten kolaydır. 5 dakikada hazırlanır. Evde her zaman bulunan malzemelerden oluşur. O zaman neden içinde ne tür katkı maddelerini kullanıldığını bilmediğimiz hazır mayonez alalım. Şimdi mayonez tarifini vermeden önce yapım aşamasındaki bir kaç püf noktasını sizlerle paylaşacağım.

• Kullanılan yumurta sarısı oda sıcaklığında olmalı
• Tercihen ayçiçek yağı kullanılmalı
• Limon suyu yerine sirke de kullanabilirsiniz.
• Hafif olması için bir yumurta sarısına yarım yemek kaşığı yoğurt katabilirsiniz.
• Yine isteğe göre yarım çorba kaşığı hardal katarak daha da lezzetli yapabilirsiniz.

MAYONEZ YAPIMI:

• 2 Yumurta sarısı
• Yarım adet limon suyu
• 400 ml yada 2 su bardağı sıvıyağ
• 1 çay kaşığı tuz
• Çay kaşığı ucuyla karabiber

Oda sıcaklığında ki yumurta sarılarını derin bir kaba alın. Limon suyunu veya sirkeyi ve bir kaşık sıvı yağı ekleyin. Önce düşük devirde sonra yükselterek mikserle yada blendırla çırpmaya başlayın. Devamında sıvı yağın hepsi bitene kadar yavaş yavaş katarak ve her defasında yedirerek yağı bitirin. Tuzunu ve isterseniz karabiberini katın. Mayonez hazır.

NOT: Ben hem normal hemde hardallı mayonez hazırladım. İkisi de birbirinden lezzetli ve kıvamlı oldu. Hardallı da tavsiye ederim. Özellikle belirtmem gereken bir nokta var: aslında günümüzde artık neredeyse her evde mikser yada el blendırı var bu yüzden de mayonez gibi bazen tutturması zor olan sosları yapmak artık çok kolaylaştı ama yine de terslik olursa eyvah bu kadar malzeme boşa gitti, mayonezim olmadı diye telaşlanmayın. hemen başka bir kaba oda sıcaklığında bir tane yumurta sarısı daha kırın. Bir kaç damla sıvı yağ ve bir kaç damla sirke veya limon suyu ile aynı uygulamayı tekrar yapın. Yoğunlaştığı zaman diğer tutmayan malzemeyi yavaş yavaş ve devamlı karıştırarak ilave edin. İşte bu kadar kolay. Afiyet olsun.

FISTIKLI MANTAR SOSLU MAKARNA

Makarnayı severim. Balık soslu  makarna hariç sanırım her türlü soslu makarnayı tercih edebilirim.  Ama özellikle tercih etmem gerekirse, peynirli veya yoğurtlu makarnadan yanayım. Benim için makarna üstüne konacak ana malzemeler her zaman bunlardır.
Buna rağmen şimdi tarifini vereceğim sosta dahil olmak üzere çoğu sosu güzel buluyorum. Kremalı , kremasız, sebzeli yada etli hepsi makarnayla birleştiğinde çok hoş bir lezzet ortaya çıkıyor. Her türlüsünü yemeye varım ama şu deniz ürünlü makarnalara bir türlü alışamadım.
Bilmenizi isterim ki bir çok değişik makarna tarifim var ve zamanım oldukça hepsini sizlerle paylaşacağım. Hatta elimden geldiğince makarnayı da kendim hazırlayacağım. Sırf bunun için makarna makinesi bile aldım. Manüel çalışan bir makine. Sert makarna hamurunu yoğurup şekil verip pişirene kadar sanırım kollarım epey kaslanacak gibi. Şimdi tarifimi veriyorum. Denemenizi öneririm. Mantar ama özellikle çam fıstıkları harika bir tat veriyor. Şimdiden afiyet olsun. 

FISTIKLI MANTAR SOSLU MAKARNA 
TARİFİ:
4-6 kişilik

• 400 gr. mantar
• 2 adet havuç
• 2 diş sarımsak
• 1 orta boy kuru soğan veya 15 adet arpacık soğan
• 3 adet domates
• 6 yemek kaşığı zeytinyağı
• yarım demet maydanoz
• 1 defne yaprağı
• 1,5 su bardağı tavuk suyu veya bulyon
• 3 yemek kaşığı dolmalık fıstık
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 1 çay kaşığı karabiber

MAKARNA İÇİN:

• 1 paket burgu makarna
• 15 su bardağı su
• 2 tepeleme yemek kaşığı tuz 

ÜZERİ İÇİN:

100 gr. rende parmesan yada kaşar peyniri

Mantarları yıkayın veya bir bezle hafif ovuşturarak temizleyin. Kuruladıktan sonra eğer büyük iseler iri şekilde doğrayın.
Havuçları  incecik kıyın. Kuru soğanı  ince yemeklik doğrayın.
Domatesleri küçük kareler şeklinde doğrayın. Yıkayıp saplarını ayıkladığınız maydanozları incecik kıyın.
Zeytinyağının 1 kaşığını fıstıklar için ayırıp, 5 yemek kaşığı zeytinyağını bir tavada ısıtın.
Çok ince doğradığınız havuçları, soğanları, sarımsak ve defne yaprağını tavaya ekleyin. Kısık ateşte kapağını kapatarak 10 dakika pişirin. Ateşi yükseltip, mantarları ilave edin. Tuzu, karabiberi ilave edin. Karıştırarak 2-3 dakika pişirin.
Maydanozu, domatesleri ve tavuk suyunu ekleyip kapağı yarı açık vaziyette  orta ateşte 20 dakika pişirin. 20 dakika sonra hala sulu ise kapağı açıp ateşi yükseltip sos koyulaşıncaya kadar kaynatın.
Başka bir tavaya 1 yemek kaşığı zeytinyağını koyup fıstıkları kavurun. Sosa yağıyla birlikte ilave edin. Derin bir tencereye 15 su bardağı su koyup 2 yemek kaşığı tuzu ekleyip, kaynayınca makarnayı ekleyin. 10 dakika haşlayın. Süzün ve sosla karıştırın veya  sosun yarısını katıp karıştırın. Kalan sosu servis sırasında süslemek için ayırın.
NOT: Sos çok lezzetli oluyor. Buna garanti veriyorum. Normalde domatesini daha az katmışlar ama ben 1 paket makarnaya az olduğuna karar verip 1 tane domates daha ekledim. Fıstıklar çok  güzel bir tat veriyor. 
Sizden dikkat etmenizi isteyeceğim tek şey sosun tuzu olacaktır. Ben 1 tatlı kaşığı olarak verdim ama siz önce yarısını katıp , sos suyunu çekip yoğunlaştıktan sonra tadına bakıp kalan tuzu ilave ederseniz daha sağlıklı olacaktır. Çünkü tavuk suyunda da büyük ihtimalle tuz olacaktır. Ve makarnayı pişirirken de tuz kattık. Tavuk suyu yoksa normal su veya et suyu yada bulyon kullanabilirsiniz. 
Yakında sizlerle evde et ve tavuk bulyon yapmayı paylaşacağım. Katkısız sağlıklı yiyecekler yemeye elimizden geldiğince dikkat ederek hem lezzetli yemekler yapacak hem de sağlığımızdan ödün vermemiş olacağız. Sevgilerimle.

PİŞİRİLMEYEN ÇİKOLATALI CHEESECAKE TARİFİ

Çikolatanın vazgeçilmez ve dayanılmaz bir çekiciliği olduğunu kabul edeli yıllar oldu.

Bu benim için çok sık yakalandığım bir hastalık gibi. Ama çok şükür ki tedavisi çok kolay ve keyifli.
Evde her zaman bu kriz anlarında ilaç niyetine kullanılacak dozda çikolata bulunduruyorum ve kendimi kötü hissetmeye başladığımda can yeleği gibi yetişiyor.
Ve işte öyle günlerden birinde elimde olmadan çikolatalı lezzetler beni çekmeye başladı. Pasta tarifleri kitabımda çölde kalmış susuz birisi gibi çikolatalı tarifler aramaya başladım. Gerçekten güzel tarifler buldum. Bu tarifi kolaylığı ve pişmeden yapılıyor olması nedeniyle seçtim. Aslında ne kadar çabuk yaparsam o kadar çabuk yerim diye düşünmüştüm ama en az 6-8 saat buzdolabında bekletilmesi gerekiyormuş.
Sonunda her güzelliğe kavuşmanın bir sabır gerektirdiği fikrinden yola çıkarak sabaha kadar beklemeye karar verdim.
Kahvaltıda ilk parçayı ağzıma aldığımda hissettiğim tat çok harikaydı. Beklemeye değmişti. Hem çok hafif  bir tatlı, hem yoğun bir çikolata tadı beni esir aldı. Kendimden geçirdi.
Karar:  çikolatadan nefret ediyorum beni kendine bağımlı etti ve çikolataya aşığım çünkü onunla hayat daha güzel.

GARNİTÜRLÜ KIYMALI BÖREK

GARNİTÜRLÜ KIYMALI BÖREK TARİFİ:

ŞEFTALİLİ KREMALI TATLI

Bu tatlıyı yapalı epey uzun bir zaman oldu. Tarifini bulduğum sıralarda arkadaşım Gülhan'ı çaya davet etmiştim. Kendisine yaptığım Glutensiz Unlu Tiramisu tarifini umarım hatırlarsınız. İçinde glutensiz unla yaptığım kedi dili bisküvileri kullanmıştım. O sıralarda dergi ve kitaplara göz gezdirirken şimdi tarifini vereceğim tatlıya rastladım. Normal unla yapılmış kedi dili bisküvi kullanılmıştı. Ama ben glutensiz unla yapmak istedim. Siz isterseniz normal un kullanarak kedi dillerini hazırlayabilirsiniz. Pasta o kadar hafif ve güzel ki her türlüsünü denemeye değer. Eminim sevgili arkadaşım Gülhan da güzeller güzeli kızı İlkim'den kalan boş vaktinde, en kısa zamanda deneyecektir. Şimdiden herkese afiyet olsun. Önce kedidili bisküvileri hazırlayalım.

KREMALI VE PASTIRMALI PATATES ÇORBASI

Aslında bugün sizlerle çok güzel bir pasta tarifi paylaşacaktım. Ama telaşımın kurbanı olunca pasta tarifim başka bir güne kaldı. 
Gerçekten çok güzel limonlu bir pasta tarifi idi. Malzemeleri ayarladım. Her şey harika gidiyor. Keki çırptım. Nefis bir limon kokusu içimi ve etrafı kapladı. Malzemeyi kek kalıbına döktüm ve fırına koydum. İç dolgu malzemesine giriştim. İncecik bir kek olacağı için çabucak pişti. Kalıptan çıkarayım da soğusun dedim. Ama tüm uğraşlarıma rağmen kalıptan tek parça çıkaramadım. 
Meğer en aptalca hatayı yapıp kek kalıbını yağlamayı unutmuşum. Kek yapışmış. Sonuç çok büyük hayal kırıklığı. Gerçi parçalanmış keki atmadım. Küçük parçalara ayırıp , iç dolgu malzemesini de üzerine dökerek başka bir tatlı yaptım ama sizlerle paylaşamadığım için çok üzüldüm. En kısa zamanda yeniden deneyeceğimi belirterek onun yerine dün akşam yaptığım çorba tarifini paylaşıyorum. Bence tatlının yerini tutmaz ama çok lezzetli bir çorba olduğunu vurgulamak isterim. Çocuklarınızın da seveceğine garanti veririm.