Bugünlerde o kadar çok adını duydum ve karşıma çıktı ki. Tesadüf diyeceğim ama tesadüfün bu kadarı fazla bence. Önce bir yabancı yemek programında, sonra bizde ki bir yemek yarışmasında ve devamında sohbet arasında derken en son bu ay aldığım yemek dergisinde sonra kız kardeşimin verdiği başka bir dergi de gördüm. Evde de mısır unu var. Bence yapmam gereken tarif "Pırasalı Mısır Ekmeği Tarifi" dedim. Hemen pırasa aldım ve dün yaptım. Evin her odasında buram buram mısır ekmeği koktu. Kızım pırasa midesine dokunduğu için 2 dilim yiyebildi. Çok güzel olduğunu söyledi. Akşam eşim yediği her dilimde bu ne kadar güzel olmuş ya dedi durdu :)) Vallahi gerçekten de güzel olmuştu. Adını mısır ekmeği dedim ama ben içine yumurta da kattığım için pırasalı mısır unlu kekte diyebiliriz. Siz ne derseniz diyin burada önemli olan yumuşak hafif nemli güzel bir tarif olduğudur. Kahvaltıda veya misafirlerinize ikram etmek için harika bir tarif.
Perşembe, Şubat 26, 2015
Cumartesi, Şubat 21, 2015
MUHALLEBİLİ KEMALPAŞA TATLISI
Bir kaç ay evvel 1 paket kemalpaşa tatlısı almıştım. Yapmaya fırsat bulamadığım için hala dolapta duruyordu. Nihayet sıra ona geldi. Bir yerde muhallebili yaptıklarını görmüştüm. Muhallebili etimek tatlısı gibi. Etimek yerine kemalpaşa kurabiyelerini kullanıyorsun. Yapımı çok kolay olduğu için yarım saatte yaptım. Akşama kadar buzdolabında beklettim. Harika hafif bir sütlü tatlı oldu. Değişiklik sevenler için harika bir tatlı.
(Bu sabah yazımın sadece fotoğraf seçme ve yayınlama aşaması kalmıştı ki telefonumdaki en son çektiğim ve hala yayınlamadığım 2 tarife ait fotoğrafların silindiğini fark ettim. Benim için çok moral bozucu bir şey. Tek sevindirici olan son anda tatlıya ait bu küçük fotoğrafı bulmam oldu. İnstagram için küçülterek ayarlama yapmışım. Tabi tatlının aşamalarına ait fotolar maalesef yok. Fakat çok basit bir tatlı olduğu için aşama fotoları olmadan koyuyorum. En kısa zamanda tekrar yapıp daha ayrıntılı ve güzel fotolar paylaşacağım :((
(Bu sabah yazımın sadece fotoğraf seçme ve yayınlama aşaması kalmıştı ki telefonumdaki en son çektiğim ve hala yayınlamadığım 2 tarife ait fotoğrafların silindiğini fark ettim. Benim için çok moral bozucu bir şey. Tek sevindirici olan son anda tatlıya ait bu küçük fotoğrafı bulmam oldu. İnstagram için küçülterek ayarlama yapmışım. Tabi tatlının aşamalarına ait fotolar maalesef yok. Fakat çok basit bir tatlı olduğu için aşama fotoları olmadan koyuyorum. En kısa zamanda tekrar yapıp daha ayrıntılı ve güzel fotolar paylaşacağım :((
Perşembe, Şubat 19, 2015
MAŞ FASULYESİ SALATASI
Bu aralar biraz koşuşturmaca biraz da havaların bir sıcak bir soğuk olmasından dolayı neredeyse salgın haline gelen grip nedeniyle yatak döşek olduktan sonra sanki bunlar yetmezmiş gibi bel fıtığım da nüksedince bir kaç haftam zehir oldu desem yalan olmaz. Neyse yavaş yavaş toparlanmaya başladım.
Onca gün hem hastalıklarla uğraşırken hem de aklım Blogumda. Eyvah tarif yazamadım. Yeni bir şeyler yapamadım. Of ya kaç gün oldu. Kendimi yedim bitirdim. Meğer benim için ne kadar önemli olmuş. Hastayken bile aklımdan onlarca tarif geçirdim durdum. Ee bir de takıntılı bir hatunsan ne bekliyorsun ki :))
Sonunda alışverişe çıkamıyorsam bari evdeki malzemeleri değerlendireyim dedim. Meğer evde de o kadar çok tarif yapacak malzeme birikmiş ki biraz da tasarruf adına onları bitireyim dedim. Rafları araştırırken ilk gözüme ilişen Maş Fasulyesi oldu. Size daha önce hem faydalarını yazmıştım. Hem de çorbasını yapmıştım. Şimdi de salatasını vereceğim. O kadar lezzetli bir salata oluyor ki ben bundan sonra sıkça yapacağım. Size de öneririm. Özellikle davetler de ikram edebilirsiniz. Misafirleriniz çok beğenecektir.
MAŞ FASULYESİ SALATASI
Malzemeler:
- 2 su bardağı maş fasulyesi
- 1 demet maydanoz
- 1 demet dereotu
- 1/2 demet taze nane
- 4 adet yeşil soğan
- 8-10 adet kornişon turşu (isterseniz)
- 1/2 çay bardağı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı nar ekşisi veya 1 limonun suyu
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 tatlı kaşığı tuz
Maş fasulyesini içinde yabancı maddeler olması olasılığına karşı ayıklayın. Üzerini aşacak kadar su ekleyip akşamdan suda bekletin.
Ertesi gün süzüp tekrar üzerini aşacak kadar su koyun. 1 tatlı kaşığı da tuz ekleyip kaynamaya bırakın. Kaynayınca ocağı kısıp yumuşayana kadar yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Piştiğinden emin olunca ocağı kapatıp suyunu süzün.
Maydanoz, dereotu ve taze nanenin yapraklarını dallarından ayırın. Bol suda yıkayıp iyice süzün ve incecik doğrayın.
Yeşil soğanı da aynı şekilde yıkayıp süzdükten sonra incecik doğrayın.
Kornişon turşusunu küçük küpler halinde doğrayın.
Tüm malzemeyi maş fasulyesi ile karıştırın.
Nar ekşisi veya limon kullanacaksanız limon suyunu, tuzu, karabiberi ve zeytinyağını bir kapta iyice karıştırıp salatanın üzerine gezdirin. İyice karıştırın.
Tüm malzemenin tatlarının birbirine geçmesi için 10-15 dakika dinlendirdikten sonra servis edin.
Afiyet olsun.
NOT: Bütün salatalarda olduğu gibi bu salataya da istediğiniz malzemeleri katabilirsiniz veya çıkarabilirsiniz. Mesela domates çok güzel yakışıyor. Ama benim evdeki domatesler biraz renksiz ve tatsız olduğu için katamadım. Kornişon turşu katmayı tercih ettim. Ayrıca isterseniz kırmızı veya yeşil biber de katabilirsiniz. Sizin zevkinize kalmış. Nar ekşisi çok yakışıyor ama bulamazsanız limon suyu da aynı tadı veriyor.
Pazartesi, Şubat 09, 2015
SUCUKLU KEKİKLİ PİZZA
Geçen hafta İzmir'deydim. 1 hafta kadar kız kardeşim Şule'de kaldık. 1 hafta boyunca evde pek durmadığımız için kahvaltı hariç yemek hazırlama imkanımız olmadı. Bir akşam yemek ve tarifler konusunda sohbet ederken kardeşim, çocukların çok beğendiği pizza tarifim var, onu yapayım dedi. Tabi bu teklife balıklama atladım. O yaptı ben fotoğraflarını çektim. Sonunda çok lezzetli taptaze bir pizza tarifim oldu.
Hatta o kadar beğendim ki, eve geldiğim ilk gün evdeki malzemeleri değerlendirerek tekrar yaptım. Kardeşim kaşarı sadece üstüne serpmişti. Ben hem tabana hem de üstüne serperek ufak tefek değişiklikler yaptım. Kekiği de salçaya katarak sürdüm. Biraz sucuklu, havuçlu, siyah zeytin, yeşil köy biberli ve kekikli harika bir pizza oldu. Afiyetle yedik.
Hatta o kadar beğendim ki, eve geldiğim ilk gün evdeki malzemeleri değerlendirerek tekrar yaptım. Kardeşim kaşarı sadece üstüne serpmişti. Ben hem tabana hem de üstüne serperek ufak tefek değişiklikler yaptım. Kekiği de salçaya katarak sürdüm. Biraz sucuklu, havuçlu, siyah zeytin, yeşil köy biberli ve kekikli harika bir pizza oldu. Afiyetle yedik.
Bu pizza hamuru puf puf oluyor. Yani biraz kabarık bir hamur oluyor. Ben 30 cm.lik yuvarlak borcam kabında yaptım. 8 dilimlik hafif kalın harika lezzette bir pizza oldu. Eğer daha büyük bir fırın tepsisinde yaparsanız daha fazla dilimli ve daha ince bir pizzanız olacaktır. İşte tarifim;
Perşembe, Şubat 05, 2015
Patlıcanlı Kinoa Pilavı
PATLICANLI KİNOA PİLAVI
4 kişilik
Malzemeler:
4 kişilik
- 1 su bardağı kinoa
- 2 su bardağı su
- 2 tatlı kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 2 orta boy patlıcan
- 1/2 çay kaşığı karabiber (isteğe bağlı)
- Sıvı yağ (patlıcanı kızartmak için)
Kinoayı yabancı madde olma olasılığına karşı ayıklayın ve yarım saat kadar ılık su içinde bekletin. Sonra bol suda yıkayın ve süzün.
Patlıcanların kabuklarını alacalı kesin. Büyüklüklerine göre uzunlamasına 2 ye veya 4 e bölün. İri küpler halinde doğrayın. 1 çay kaşığı tuz katılmış suda 8-10 dakika acısının çıkması için bekletin ve hafifçe sıkarak süzün. Havlu kağıtla kurulayarak fazla suyunu alın.
Bir tencereye yağları koyun. Isınınca iyice süzülmüş olan kinoayı ekleyin. 4-5 dakika kadar kavurun. Suyu ilave edin. 1 tatlı kaşığı tuzu ve isterseniz karabiberi ekleyin.
Kaynamaya çıkınca 25-30 dakika, kinoa suyu tamamen çekene kadar pişirin.
O sırada patlıcanları kalan 1 çay kaşığı tuz ile tuzlayın ve kızgın kızartma yağında kızartın. Kağıt havlu üzerine çıkararak fazla yağını alın.
Pişmiş kinoanın içine katarak bir iki kere karıştırın. 10 dakika kadar demlenmeye bırakın.
Patlıcanlı kinoa pilavınız servise hazır. Afiyet olsun.
NOT : İlk tattığınızda biraz değişik gelebilir. Ama böyle mucizevi bir yiyeceğin sağlığımız için faydaları düşünüldüğünde hafif çıtır olan bu lezzete alışacağımıza eminim. Elimden geldiğince kinoalı bir çok tarif vermeye çalışacağım.KİNOA NEDİR? FAYDALARI NELERDİR?
Son zamanlarda ismini o kadar sıkça duyup çok merak etmeme rağmen düne kadar denemediğim bir yiyecekti. Geçenlerde ne yemek yapsam diye düşünürken markette Dimyat marka kinoayı görünce, kinoa alıp onunla bir şeyler yapayım dedim. Herkes salatasından bahsediyor. Salatasını araştırırken çorbadan, salatasına, müsli olarak hazırlanışından pilavına kadar her türlü yemek yapımında kullanıldığını gördüm. Un haline de getirilip kullanılabiliyormuş. Ben de ilk olarak pilavını yapmaya karar verdim. Diğer tarifleri de deneyerek sizlerle paylaşacağım.
Bugün sizlere patlıcanlı kinoa pilavının tarifini vermeden önce bu bitkinin mucizevi sayılmasının ve tüm dünyada çılgınca tüketilmesinin nedenlerinden bahsetmek istiyorum.
Kinoa, bundan 4000 - 7000 yıl evvel İnkalar tarafından yetiştirilen ve bilinen bir bitki. Onların en büyük ve bolca tüketilen besinlerinin başında geliyormuş. Bilim adamları uzun ve sağlıklı yaşam konularında mayaların yaşamları hakkında araştırmalar yaparken kinoayı bulmuşlar.
Kinoanın tadı ve görüntüsü bulgura benziyor. Sarımtrak, kahverengi ve kırmızı çeşitleri var. Süt, yoğurt, et gibi hayvansal gıdalarda bulunan amino asitler barındırıyor. Hele filizlendirilmişse etten bile daha kıymetli protein emilim gücü var deniliyor.
Ayrıca buğdaydan 2 misli ve pirinçten de çok daha fazla tahıl içeriyor. (Bu da demektir ki bundan sonra mutfağımın baş tacı gıdası olacak.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)