NARENCİYE PELTESİ

Küçükken okullar yaz tatiline girdiği zaman rahmetli babaannemle uzun bir tren yolculuğu yaparak, sevgili Muazzez halamın yanına giderdik. Kara trenle  Ankara'dan başlayıp İzmir'de son bulan bu yolculukları çok severdim. Hem halamın yanına gittiğimiz için hemde tren restoranın da sunulan köfte patates ve birde portakallı pelteyi tekrar yiyeceğim için.

Trene her bindiğimizde ezberlemiş gibi istediğim şeydi köfte ve pelte. Bilmiyorum orada yediğim köftenin de peltenin de lezzeti bir başkaydı. Ben hayal meyal hatırlasam da aklımda kalan tat ve görüntü onun portakallı veya narenciyeli pelte olduğunu söylüyor.İşte bu yüzden bugün bile pelte veya jöle kıvamındaki tatlılar ilgimi çekiyor.

Şimdi size tarifini vereceğim pelte portakal ve greyfurtun hala bulunabildiği şu günlerde yapabileceğiniz tadı hoş, yemesi hoş, görüntü hoş ve daha da iyisi yerken içinizin serinleyeceği bir tatlı.

NARENCİYE PELTESİ TARİFİ
Malzemeler :
4 kişilik

• 2 su bardağı portakal suyu  (5 portakal)
• 1 su bardağı greyfurt(1 büyük greyfurt)
• 1/2 limonun suyu
• 4 çorba kaşığı nişasta
• 3/4 su bardağı toz şeker
• 1 su bardağı su
• 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi (isteğe göre)
• süslemek için çikolata rendesi

Portakal, greyfurt ve limonu sıkın. Toz şekeri ilave edin.
Diğer yanda nişastayı, 1 su bardağı suyun içinde eritin. Bu arada şekerli meyve suyunu ocağa alın ve kaynamaya başlayınca portakal rendesini katın ve sonra nişastalı suyu yavaşça devamlı karıştırarak katın. Karıştırmaya devam ederek 5-6 dk pişirin. Koyu kıvama gelince kapatın. Kaselere boşaltın. Ilıyınca soğuyana kadar buzdolabında bekletin. Servis etmeden önce üzerine çikolata rendeleyin. Afiyet olsun.

NOT: Portakal kabuğu rendesi pelteye biraz acılık ve keskin tat veriyor eğer bu tadı sevmiyorsanız katmayın derim. Ayrıca şeker miktarı bence tam kıvamında ama kızım çok tatlı olduğunu söyledi çünkü daha ekşi tatlar seviyor. Sizde hafif ekşi olmasından seviyorsanız 1 yemek kaşığı kadar eksiltme yapabilirsiniz.

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR

Sizlere bir kaç tane enginar tarifi vereceğimi yazdığımdan beri kitapları araştırmaya başladım  ve değişik tariflerde buldum.

Ancak okuduğum kadarıyla çoğu tarifte kullanılan enginarlar o kadar körpe ve mini enginarlar ki aradığım halde maalesef onlardan bulamadım. Benim bulabildiğim enginarlar marketlerde satılan limon suyu içinde muhafazalı çanak enginarlar yada sokağımızın köşesinde sadece enginar satan amcadan  temizleterek aldığım tazecik ama körpe olmayan olgunlaşmış enginarlar.

Oysa benim aradığım Bodrum Güllük'te yaşarken ev sahibem olan yaşlı teyzenin bahçeden dalından kesip, en üst yapraklarını kopardıktan sonra sadece ikiye bölerek zeytinyağlı yemeğini yaptığı ve hala tadı damağımda olan körpecik enginar kalpleri. Şu ana kadar sadece konserve olanlarını bulabildim.

Belki İstanbul'da bir yerlerde onlardan bulma şansım olabilir. Ancak şimdilik enginarın taze yenileceği şu kısacık günlerde elimdeki taze çanak enginarları değerlendirip yaptığım klasik zeytinyağlı enginar tarifini vereceğim.

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR TARİFİ:
2 veya 4 kişilik

Malzemeleri:

• 4 adet enginar göbeği
• 1 orta boy patates
• 1 orta boy havuç
• 1/2 su bardağı bezelye
• 7-8 adet arpacık soğan veya 1 orta boy kuru soğan
• 5 yemek kaşığı zeytinyağı
• yarım limon suyu
• 1 adet kesme şeker
• 2 su bardağı su
• tuz
• Süslemek için 1-2 dal dereotu 

Patates ve havucu küçük küpler halinde doğrayın. Bir tencereye  zeytinyağını koyup ısınınca arpacık soğanları yada kıydığınız kuru soğanı ekleyip rengi değişene kadar karıştırarak soteleyin.
Patates, havuç ve bezelyeyi de ekleyip bir kaç dakika daha sotelemeye devam edin. Tuzu, şekeri ilave edip karıştırın ve ateşi kapatın.
4 enginar göbeğini alacak ebattaki bir tencereye  poşetinden çıkarıp yıkadığınız enginarları yerleştirin ve üzerlerini hazırladığınız iç malzemeyle doldurun.
Limon suyu ve bir tutam tuz ile karıştırılmış 2 su bardağı suyu tencerenin kenarından ekleyin.Kaynamaya başladıktan sonra yaklaşık 15-20 dk kısık ateşte pişirin. Servis yaparken dereotuyla süsleyin.Afiyet olsun.

NOT: Eğer iç malzemeyi hazırlayacak zamanınız yoksa marketlerde satılan garnitürler de aynı görevi görmekte. Tazesinin lezzetini vermese bile acelesi olanlar için güzel bir seçenek. 
Eğer garnitürle yapacak olursanız soğanları soteledikten sonra suyunu süzdüğümüz garnitürü soğanlara ilave ediyoruz ve sadece malzemelerin birbirine karışmaları için bir kez karıştırıp ateşi söndürüyoruz. Tarife aynı şekilde devam ediyoruz. Tekrar afiyet olsun.

ENGİNAR DOLMASI

Baharı yaşadığımız bu günlerin en güzel taraflarından birisi de enginarın kısa süreliğine de olsa hayatımıza girmesidir. Tıpkı bahar gibi o kadar çabuk merhaba diyip yine aynı hızla hayatımızdan uçup gider ki çoğumuzun mutfağına uğramaz bile. Oysa lezzeti bir yana vücudumuza faydalarını saymakla bitiremeyiz. Enginar, özellikle karaciğer ve kalp dostu  güçlü bir antioksidandır. Düzenli olarak yenilmesinde fayda vardır. İşte bende enginar zamanı enginar yemeği yapılıp tarifi verilmez mi diye düşündüm. Elimden geldiğince zamanım yeterse bir kaç enginarlı tarif vermeye çalışacağım. İlki Enginar dolması. Genelde zeytinyağlısı yapıldığı için biraz değişik bir tarifle başlamak istedim. Kültür Bakanlığımızın Hünkar Beğendi isimli kitabını incelerken bu tarifi buldum. Kitapta Osmanlı saray mutfağından tarifler veriliyor. Benim kızlar çok beğendiler. Umarım sizlerde beğenirsiniz.

Enginar Dolması :

4 kişilik
Malzemeler :

• 8 adet enginar
• 300 gram kıyma
• 3 yemek kaşığı pirinç
• 1 büyük soğan
• 1,5 yemek kaşığı salça
• 8-10 dal maydanoz
• 2 dal taze nane yada 1 çay kaşığı kuru nane
• 1 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1 yemek kaşığı tereyağı(isteğe göre)
• yarım çay bardağı su
• tuz karabiber
• süs için 1 adet domates

Yapılışı :

Enginarlar yapraklarıyla alınmışsa yaprakları soyulur, içindeki etli çanak şeklindeki kısmın üstünde bulunan tüylü kısmın tepsi temizlenecek şekilde bir bıçak yardımıyla dikkatlice oyulur ve kararmamaları için hemen limonlu suya konulur. Limonlu su içinde alınmışsa iç malzeme hazırlanana kadar o şekilde muhafaza edilir. Çünkü çıkarır çıkarmaz kararmaya başlıyor.

Bir kapta pirinçler nişastası gidene kadar yıkanır. Kıyma eklenir. İncecik yemeklik doğranmış soğan ilave edilir. Salça, maydanoz, nane, sıvı yağ, su, tuz ve karabiber konulur. İyice karıştırılır.
Sonra limonlu suda bekleyen enginarlar iyice yıkanır. Üstlerini kapatacak şekilde etli malzemeyle doldurulur. Süslemek için domates halkası veya biber halkaları yerleştirilir. Sonra tencereye dizilir. Enginar çanaklarını kapatacak kadar su konulur.

Tercihe göre ufak parçalar halinde tereyağı eklenir ve kaynadıktan sonra ağır ateşte  yaklaşık bir saat pişirilir. Arada bir kaşık yardımıyla suyundan alınarak enginarların üzerinde gezdirilir.
Yine arzu eden ocak yerine fırında da pişirebilir. Sadece kapaklı bir kapta pişirmeye özen göstermelisiniz. Yada üstünü hava almayacak şekilde alüminyum kağıt veya yanmaz kağıtla örtmelisiniz. Afiyet olsun.

TARÇINLI BİSKÜVİ

Geçen pazar kahvaltısı için şimdi tarifini vereceğim bisküvileri hazırladım.
Türk ve dünya tatlı tariflerinden oluşan Tatlı Kitap isimli kitaptan görüp beğendiğim ve yapmaya karar verdiğim bir tat. Tarifin neredeyse aynısı sadece ufak tefek değişiklikler yaptım. Tarifinde toz fındık kullanmışlardı. Ben cevizin de yakışacağını düşündüm. İkisinden de ayrı ayrı denedim. gerçekten de çok güzel oldular.
Tarifin orijinaline sadık kalmak için aralarına sürülen elma marmeladını hemen o an 1 elmayı rendeleyip 3 yemek kaşığı toz şeker ve 3-4 damla limonla pişirerek hazırladım.
 Cevizli yaptığım kalp şeklindeki bisküvilerde ise erik marmeladı kullandım.
İnanın hepsi birbirinden hoş ve lezzetliydi. Bu bisküvi hamuru klasik bir hamur olduğu için içindeki bazı malzemeleri değiştirerek yada ekleyerek ve bisküvi kalıplarıyla değişik şekiller vererek çeşitli  bisküviler hazırlayarak misafirlerinize ikram edebilirsiniz.
 Bu tarifte ki oranlarla ortalama 30-35 adet çift taraflı bisküvi çıkıyor. Afiyet olsun.

EKMEK HAMURUNDAN BASİT BÖREK

Pazar günleri aile fertlerinin bir arada olduğu  nadide günlerdendir. İş yok okul yok.
O yüzden harika bir kahvaltı hazırlayıp, demli bir çay ve keyifli bir sohbet eşliğinde,  evdekilerin hayallerini süsleyen lezzetleri yemek insanı mutlu eder.
Hepimizin çok sevdiği ve  eşim, dışarıdan neler istiyorsunuz dediğinde ağız birliği etmişçesine  ismini söylediğimiz tek ortak yiyecek simittir.
Ben ve 2 kızım ise mutfakta paylaşım yapıp güzel değişik tatlar hazırlamaya girişiriz. Kimse diğerinin ne yaptığıyla ilgilenmez, neredeyse o küçük mutfakta gizli gizli ya içine ne kattığıma bakmasana nidaları yükselirken değişik malzemeli omletin, gözlemenin yada başka bir lezzetin buram buram iştah açıcı kokuları evi doldurur.
Geçen pazar, benim canım ekmek hamuru ile kolay pratik bir tarif hazırlamak istedi. Lezzet dergisinin ekmek hamuruyla yapılan tatlar bölümünde gördüğüm tarifi evdeki malzemelere uyarlayarak birazcık değiştirerek yaptım. Gerçekten çok lezzetli, yumuşacık puf puf bir şey oldu. Kahvaltı için ideal bir hamur işi.

ÇİLEKLİ TART

Bu hafta tatlı krizimin doruk noktasına geldiği bir zamandı. Öyle ki yemek yapmayı bile unutup, tatlıyla yatıp kalkar hale geldim. İşte sizlerle paylaşacağım  2 tarifim de bu krizli anlarımın lezzetleri. Tatlının meyveyle buluşmasından oluşan Çilekli Tartın  damağımda bıraktığı o güzel haz tükenmeden, dünyadaki en harika lezzet olan çikolataya aşerdiğimi fark edip yaptığım Browni beni kendimden geçirdi. Böyle büyülü bir lezzete kim hayır diyebilir ki.

ÇİLEKLİ TART 
6 kişilik

Tart Hamuru İçin :

• 2 Su bardağı un
• 125 gr.tereyağı veya margarin
• 1/2 su bardağı pudra şekeri
• 1 adet yumurta akı
• 1 paket vanilya
• 1/3 çay kaşığı tuz

Kreması İçin :

• 2,5 Su bardağı süt
• 3 çorba kaşığı pudra şekeri
• 4 yemek kaşığı un
• 1 yumurta sarısı
• 1 paket vanilya
• 1 yemek kaşığı tereyağı veya margarin

Üzeri İçin :

• 500 gr çilek
• 1 su bardağı pudra şekeri
• 1 paket çilek jölesi

YAPILIŞI :

Tart hamurunun hazırlanışı;

Unu,  pudra şekerini, vanilyayı ve tuzu bir kaba eleyin. Tereyağını (tereyağının baskın tadını sevmediğim için margarinle tereyağını birlikte kullandım) ve yumurta akını ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Hazırladığınız hamuru top haline getirdikten sonra birazcık yassılaştırıp strece sarın ve en az yarım saat  buzdolabında dinlendirin.
Dinlenmiş hamuru, tereyağı ile yağlanmış ve unlanmış, 24 veya 26 cm lik tart kalıbınızın ortasına koyup parmaklarınızla bastırarak kalıbın tabanına ve kenarlarına doğru yayın. İsterseniz merdaneyle de açabilirsiniz. Ancak bu şekilde yapmak çok daha kolay. Çünkü hamur çok çabuk yumuşuyor ve yapışıp bozulabiliyor. Kalıbın kenarlarından taşan hamurları spatula, bıçak, merdane gibi sert ve düzgün bir aletle sıyırarak alın. Hamurun İçinde  kabartma tozu olmadığı için kabarmayacaktır ama yinede hamurun tabanına bir çatal yardımıyla  sık aralıklarla delikler açın. Önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırında 25-30 dk pişirin. Fırından çıkarıp soğumaya bırakın.

Bu tart hamurunu hazırlayıp strece sarılı olarak dondurucuda 1 hafta saklayabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuz anda tercihen akşamdan, dondurucudan buzdolabına çıkartmak kaydıyla evinizde bulunan meyvelerle sadece kremasını yaparak çok kısa sürede harika bir tart hazırlayabilirsiniz.

Kremasının hazırlanışı:

Şeker, yumurta sarısı ve unu bir tencereye koyun ve devamlı karıştırarak soğuk sütü ilave edin. Ağır ateşte karıştırmaya devam ederek pişirin. 4-5 dakika kaynaması yeterlidir. Ateşten aldıktan hemen sonra vanilyayı ve tereyağını ilave edin. İyice karışması için kuvvetlice çırpın. Sonra kremanın üstünün sertleşmemesi için arada karıştırarak soğumaya bırakın yada hemen kullanacaksanız tencereyi soğuk su dolu bir kaba oturtarak devamlı karıştırmak suretiyle kremayı soğutun.

Tartın Hazırlanışı:

Soğuyan tartı kalıbından çıkarıp servis tabağına alın. Üzerine kremayı,  her tarafını eşit kaplayacak şekilde sürün. Kremanın üstüne çilekleri dizin. Çileklerin üstünü de erittiğimiz ve pudra şekeriyle karıştırdığımız çilek jölesiyle kaplayın. Bahsettiğim jöleyi iki çeşit olarak denedim. Marketlerde satılan sade jöle içine çilek suyu kattığım halde hoş olmadı bilindik bir markanın çilekli jel adı altında sattığı ürün daha güzel bir tat verdi. Afiyet olsun.