ZENCEFİLLİ KURABİYE

Zencefili severim. Ya siz? Özellikle soğuk algınlığında çayıma bir dilim zencefil eklerim. Rahatlatır, terletir, mide bulantısını önler, ağrılara iyi gelir.
Zencefilin değişik hafif acı hoş bir tadı ve kokusu vardır.Çorbalara, keklere, kurabiyelere hoş bir tat verir. Şimdi zencefil severlerin hoşuna gidecek bir kurabiye tarifi vereceğim.
ZENCEFİLLİ KURABİYE TARİFİ:
6-8 Kişilik
Malzemeler:

• 2,5 su bardağı un(15 tepeleme yemek kaşığı)
• 1 yumurta
• 2 tatlı kaşığı rende veya toz zencefil
• 2 çay kaşığı tarçın
• 3 yemek kaşığı esmer şeker
• 8 yemek kaşığı pekmez
• 125 gr. oda sıcaklığında yumuşatılmış tereyağı
• 1 paket vanilya
• üstüne serpmek için toz şeker(isteğe göre)

Esmer şekerle tereyağını krema haline gelene kadar mikserle çırpın. Yumurtayı ilave edin.
Sonra tarçını, zencefili, pekmezi, vanilyayı ekleyip çırpın. Unu yavaş yavaş ekleyin ve ele yapışan bir hamur elde edinceye kadar yoğurun.
Fırını 160 dereceye ayarlayın. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve hamurdan kaşık yardımıyla parçalar koparıp aralıklı olarak tepsiye dizin.
İsterseniz üzerine toz şeker serpip önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 15- 17 dakika pişirin. Afiyet olsun.

NOT: Kurabiyeyi isterseniz ceviz veya fındık ilave ederek yapabilirsiniz. Ben bir kaç tane cevizli yaptım. Çok güzel oldu.
ÖLÇÜLER: Bazı tariflerimde kullandığım tepeleme yemek kaşığı ibaresi, yemek kaşığını malzemeye rastgele daldırıp çıkarttıktan sonra,  kaşığı hafifçe 1-2 kere sert bir yere tıklattığınızda kaşık üstündeki fazlalığın birazının döküldükten sonra kalan miktardır.

KIRMIZI BİBER ÇORBASI

Ve nihayet ilk çorba tarifimi veriyorum. Tarifim kırmızıbiber çorbası. Besleyici ve lezzetli bir çorba.
Genelde çorbalarıma tavuk suyu katmamaya özen gösteririm. Çünkü kızım tavuk suyuyla yapılmış çorba veya pilav sevmez. Kırmızıbiber çorbasına da katmayacaktım ama içinde tavuk olduğu için suyunu katmanın bir sakıncasını görmedim. İyiki de katmışım. Çok lezzetliydi. Kızımın, anneciğim beni şaşırtıyorsun kesinlikle yemeyeceğim yemekleri bile büyük bir beğeniyle yemeğe başladım diyeceği kadar hoş bir çorbaydı. Umarım sizde beğenirsiniz.

ETLİ BEZELYE

İşte klasik yemeklere bir örnek daha. Kuşbaşı etli bezelye yemeği. Küçük kızımın çok sevdiği yemeklerden bir tanesi. Bezelye yemeği yaptığım zamanlarda eğer evdeyse hemen ben yapacağım diye tutturur. Bende zevkle ona bırakırım. Hem yemek yapmaktan kurtulmanın keyfiyle hemde kızımın yemek yapmayı bu kadar sevmesinin verdiği gururla kenara çekilip onu seyrederim. İki kızımda mutfakta vakit geçirmeyi severler.      Yaratıcılıklarını kullanarak yeni yemekler icat etmeyi sonrada bize tattırıp onay almayı çok severler. Ben inanıyorum ki bir gün sizlere yeni icat olmuş yemekler kategorisi bile yapabilirim.

ETLİ BEZELYE YEMEĞİ TARİFİ:

6 kişilik

Malzemeler:

• 250 gram kuşbaşı dana eti
• 2 su bardağı taze bezelye
• 2 orta boy patates
• 2 orta boy havuç
• 2 çarliston biber
• 1 büyük boy kuru soğan
• 1 tepeleme yemek kaşığı domates salçası
• 2 yemek kaşığı sıvıyağ veya 1 yemek kaşığı tereyağı
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 1 çay kaşığı karabiber
• kırmızı pul biber (isteğe bağlı)
• ince kıyılmış dereotu(süslemek için/isteğe bağlı)

Bir tencereye yağı ilave edip etleri katın ve etler suyunu salıp çekene kadar kavurun. Kuru soğanı ince doğrayın suyunu çekip kavrulmaya başlayan etlere ilave edin. Bu arada biberleri de küçük yemeklik ebatta doğrayın onları da ilave edin. Kavrulup pembeleşmeye başlayınca domates salçasını ilave edin bir iki kere karıştırdıktan sonra  2 su bardağı su ekleyerek kapağını kapatıp pişmeye bırakın. Kaynamaya başlayınca ateşi kısıp yaklaşık 20 dakika pişirin. Daha sonra küp şeklinde doğranmış havuç, bezelye ve patatesi de etlere ilave edin. Tuz, karabiber ve isteğe bağlı kaşığın ucuyla kırmızı pul biberi ekleyip yaklaşık 20 dakika daha kısık ateşte pişirmeye devam edin. Havuçlar yumuşadığı anda yemek pişmiş demektir. Servis ederken ince kıyılmış dereotuyla süsleyebilirsiniz. 

NOT: Benim tarifimde kullandığım bezelye taze bezelye idi. Eğer konserve kullanacaksanız yemeğin pişmesine 5 dakika kala katmanız yeterlidir. Aman unutmayın. Ayrıca 2 su bardağı su kısık ateşte pişirdiğiniz taktirde yemeğe yeterli geliyor ama suyunu çekerse yarım çay bardağı ilave ederek yemeğin sonuna kadar su durumunu kontrol edebilirsiniz.

BÖĞÜRTLENLİ KREMALI MİLFÖY TART

Kendimi bildim bileli tatlı kategorisine giren her şeyi çok severim. Tariflerini büyük bir zevkle okumayı, sonra yapmayı, ve sonunda da yemeği,  her aşamasını  keyifle yaptığım bir  şeydir. Ben tatlılara aşığım. Evet kesinlikle bu benim için vazgeçilmez tutku. Geçenlerde yine televizyon karşısında çayımı yudumlarken bir yandan da tariflere göz gezdirirken bu tarif dikkatimi çekti. Evde malzemeler vardı. Hadi deneyeyim dedim. Ortaya güzel hoş bir tatlı çıktı. Ertesi gün tatlar iyice birbirine geçmişti ve daha da lezzet kazanmıştı. İşte tarifi.

KIRMIZI SOĞAN SALSASI VE BULGUR PİLAVI EŞLİĞİNDE IZGARA KUZU ŞİŞ

Yine bir harika yemek. Birbirini tamamlayan et, pilav ve salsa. İspanya mutfağından. Tarifinde şiş ve salsa olarak veriliyordu. Ben hem etin hemde soğanın yanına bizim o güzelim bulgur pilavının çok yakışacağını düşünerek pilavı da ekledim. Gerçekten müthiş bir üçlü oldular.

Etleri marine edip bir kaç saat buzdolabında beklettiğim için inanın pamuk gibi olmuşlardı. Tarifinde "kuzu şiş" diyor ama ben evdeki şişlik dana etini de kullandım. Buzluktan çıkarılmış olmasına rağmen lezzeti harika oldu. Eti arzunuza göre kuzu veya dana olarak hazırlayabilirsiniz.

Bu şişleri eğer barbekünüz varsa orada yoksa benim gibi elektrikli ızgarada yada fırın ızgarada yapabilirsiniz. Hepsi için ideal bir yemek.

KUZU ŞİŞ TARİFİ:

4 Kişilik
Malzemeler:

• 250 gram yağsız kuzu kuşbaşı
• 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı
• Yarım tatlı kaşığı kimyon
• tuz-karabiber

1. Etleri bir kaseye alıp kırmızıbiber, zeytinyağı, tuz ve mümkünse taze çekilmiş karabiber ile iyice karıştırın. 1-2 saat buzdolabında dinlendirin. Sonra şişlere dizin. 
2. Eğer çöp şiş kullanacaksanız ızgara sırasında yanmamaları için onları da marine süresince suda bekletin. Şişlere dizdiğiniz etleri her tarafları iyice kızarana kadar ızgarada pişirin.

"SALSA TARİFİ":

Malzemeler:

• 1 adet büyük kırmızı soğan
• 1 adet iri domates
• 2 yemek kaşığı sirke
• 3-4 yaprak fesleğen veya nane yaprağı
• tuz-karabiber

1. Kırmızı soğanı ortadan ikiye bölüp yarım halka şeklinde incecik doğrayın. 
2. Domatesi de tercihen kabuklarını soyduktan sonra küçük parçalar halinde doğrayın. 
3. Malzemeleri bir kaseye alıp sirke ve fesleğen veya nane yaprakları ile karıştırıp tuz karabiber ekleyip tatlandırın.

BULGUR PİLAVI:

4 kişilik
Malzemeler: 

• 1,5 su bardağı pilavlık bulgur(15 yemek kaşığı)
• 2 orta boy kuru  soğan
• 2 orta boy domates
• 3 çarliston biber
• 2 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1 yemek kaşığı tereyağı
• 3 su bardağı sıcak su
• 1,5 tatlı kaşığı tuz
• 1 çay kaşığı karabiber(isteğe göre)

1. Soğanı ve biberleri kesme şeker iriliğinde doğrayın. Domatesleri de mümkünse kabuklarını soyduktan sonra aynı ebatta küp şeklinde doğrayın. 
2. Bulguru taş vs. olma ihtimaline karşı kontrol ettikten sonra yıkayıp süzün.
3. Pilav tenceresinde yağları erittikten sonra soğan ve biberi katıp kavurun. Sonra domatesi ilave edin. Biraz daha kavurup bulguru, tuzu, karabiberi ilave edip bir kaç kere karıştırın ve sıcak suyu ilave edip kaynadıktan sonra kısık bir ateşe alarak suyunu çekene kadar pişirin. 5-10 dk dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz. 
4. Afiyet olsun.

NOT: Bazen içindeki malzemelerinde su bırakmasından dolayı pilavın suyu çok gelebilir. Piştiğini ama sulu olduğunu düşünüyorsanız ateşi en yükseğe getirip kapağı açık halde bir kaç dakika pişirin. Suyunu hemen çekmiş olur. 
Yada az geldiğini düşünüyorsanız bir kaç kaşık sıcak su ilavesi ile sorunu çözmüş olursunuz.
Bir de bazı yörelerde bulgur pilavı servis edilmeden hemen önce üstüne eritilmiş tereyağı gezdirilip pilav karıştırılır. Bu ilave pilavın lezzetine lezzet katar. Tereyağı severlere hatırlatmak istedim.

HUMUS

Birazdan tarifini vereceğim Humus, Arapça nohut anlamına gelen Hummus kelimesinden adını alır.
Ortadoğuda özellikle Lübnan Mutfağında çok sık yapılan bir iştah açıcı mezedir.
Aslında domates, salatalık ve pideyle ikram edilen kahvaltılık veya meze ve hatta ana yemek olarak tüketilir.
İçindeki nohut, tahin gibi malzemelerin sağlığa yararları ve tabi ki lezzeti nedeniyle artık bir çok ülkede yapılmakta ve tüketilmektedir.
Ülkemizde de çok sevilen ve bilinen bir mezedir. Tarifi yöresel olarak bazı değişiklikler gösterse de genelde şimdi vereceğim tarif geleneksel olanıdır. Özellikle Hatay yöremizde çok sık yapılır ve tüketilir. Pastırmalı sıcak sunumlu hali de çok lezzetlidir.
Humus basit bir meze gibi durabilir ancak kıvamını tutturmak gerçekten zordur. Malzemelerin ölçülerini ayarlayıp birbirlerine baskın çıkmadan pürüzsüz bir humus elde etmek gerekir. Açıkça söylemek gerekirse birçok restoran da humus yedim ve kıvamlarının birbirini tutmadığını fark ettim. Lezzet neredeyse aynı ama bazıları daha sert bazıları pürüzsüz ama daha akışkan. Yani itiraf etmek gerekirse bende humusun kıvamını anlayabilmiş değilim. (Bu yazımdan ve tabi ki tarifimden çok sonra gittiğim Dubai'de bir kaç kez humus yedim. Gördüğüm kadarıyla tamamen pürüzsüz ve hafif bulamaç gibi yani yumuşak yapılmıştı. Böylece kıvamı hakkında karar vermiş oldum.)
Sonunda hepsinin ortasını bulmaya karar verip aşağıdaki ölçüleri veriyorum.